AK Parti, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından toplumun ekonomik ve sosyal beklentilerini karşılamakta ciddi anlamda sınıfta kalmıştı. Aradan geçen yıllarda artan hayat pahalılığı, yüksek enflasyon ve toplumun farklı kesimlerinden gelen talepler karşısında hükümetin duyarsız tavrı kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor. Bu kez gündemdeki hayal kırıklığı, kamuoyunda “Covid düzenlemesi” olarak bilinen, cezaevlerinde binlerce mahkumun tahliyesine umut bağladığı düzenlemenin 10. Yargı Paketi'nde yer almaması oldu.
“Covid Affı” Yine Gündemden Düşürüldü
AK Parti’nin TBMM’ye sunduğu 10. Yargı Paketi, bayram öncesinde yasalaşması planlanan 30 maddelik bir teklif olarak dikkat çekiyor. Ancak kamuoyunun büyük beklenti içine girdiği Covid dönemi infaz düzenlemesi pakette yer almadı. Özellikle hükümlü yakınlarının sosyal medya kampanyalarıyla aylarca dile getirdiği talepler bir kez daha karşılıksız kaldı.
İnfaz sisteminde bazı iyileştirmeler getirilse de, toplumun geniş kesimlerinde umutla beklenen Covid dönemine özel ceza indirimi düzenlemesinin çıkarılması ciddi bir kırılmaya yol açtı. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in, “Covid düzenlemesi teklifte hiç yer almadı” açıklaması, kamuoyunda var olan beklentilerin tamamen göz ardı edildiğinin açık bir göstergesi oldu.
DEM Parti de Memnun Değil
Hükümet ile yapılan uzun görüşmelere rağmen, DEM Parti'nin talep ettiği bazı düzenlemeler de teklifte yer bulmadı. Özellikle "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçuna yönelik TCK 314'teki ceza indirimi beklentisi de pakete dahil edilmedi. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli'nin, "Dağ fare bile doğuramadı" sözleri pakete yönelik muhalefetin memnuniyetsizliğini net biçimde ortaya koydu.
Halktan Kopan İktidar
Son yargı paketinin içeriği, AK Parti'nin vatandaşın beklentileriyle ne kadar bağlantısız hale geldiğini bir kez daha ortaya koydu. Uzun süredir ekonomik baskı altında ezilen vatandaşlar, cezaevlerinde yakınları bulunan aileler ve adaletin tesisine yönelik umut besleyen toplum kesimleri, yine yüz üstü bırakıldı.
AK Parti’nin halkın beklentilerini değil, siyasi pozisyonları ve günübirlik dengeleri gözeterek hazırladığı bu teklif, partinin halkla arasındaki makasın giderek açıldığını gösteriyor. 15 Temmuz sonrası verilen "milletin talepleri önceliğimizdir" sözlerinin artık sadece birer slogan olduğu ortaya çıkıyor.
Siyasi Mühendislik Değil, Gerçek Çözüm İsteniyor
Uzmanlar ve muhalefet temsilcileri, hükümetin sürekli anayasa değişikliği ve siyasi mühendislik üzerinden gündem belirleme çabalarının halk nezdinde bir karşılığı kalmadığını vurguluyor. Enflasyon, işsizlik, sosyal adaletsizlik gibi somut sorunlara karşı çözüm üretmeyen her adım, iktidarın siyasi ömrünü daha da kısaltıyor.
Sonuç olarak, 10. Yargı Paketi de AK Parti'nin halkın nabzını tutmadığını, gerçek sorunlara kulak tıkadığını gösteren bir belgeye dönüştü. Toplum, göstermelik düzenlemeler değil, hayatına doğrudan dokunan, adaleti ve refahı sağlayan gerçek çözümler bekliyor.
.jpg)
English (US) ·